Son yıllarda yapay zekâ teknolojileri hayatın hemen her alanında etkisini artırırken, ilişkiler dünyası da bu dönüşümden payını alıyor. Yapay zekâ destekli sohbet botları, duygusal analiz araçları, kişisel asistanlar ve dijital arkadaşlık uygulamaları, özellikle genç kuşaklarda ciddi bir kullanım oranına ulaşmış durumda. Bu teknolojilerin ilişkilerde yeni bir dönem başlattığı konuşulurken, bir yandan da “AI kullanımının boşanmalarda artışa sebep olup olmayacağı” sorusu gündeme geliyor.
2025 yılı itibarıyla yapılan birçok araştırmada, çiftler arasındaki duygusal iletişimde azalma, dijital yakınlık arayışının artması ve yapay zekâ araçlarıyla kurulan bağların güçlenmesi dikkat çekiyor. Bu durum, özellikle evlilik sürecindeki anlaşmazlıkları derinleştirebiliyor. Peki, yapay zekâ gerçekten ilişkileri tehdit ediyor mu? Bu eğilim boşanmalarda bir patlama yaratabilir mi?
Aşağıda hem toplumsal veriler hem de hukuki açıdan değerlendirmeler yer alıyor.
Yapay Zekâ İlişkiler Neden Yaygınlaştı?
1. Dijital Yakınlık İhtiyacının Artması
Modern hayatta insanlar giderek yalnızlaşıyor ve dijital iletişim, duygusal bir çıkış noktası hâline geliyor. Yapay zekâ sohbet botları, kullanıcıya 7/24 kesintisiz ilgi gösterebildiği için, bazı bireyler tarafından “ideal partner” gibi algılanabiliyor.
2. Tartışmasız ve Yargısız Bir Alan Sağlaması
İnsan ilişkilerinde karşılıklı beklentiler, çatışmalar ve iletişim sorunları yaşanması doğaldır. Oysa yapay zekâ bu gerilimlerin hiçbirini tetiklemiyor; eleştirmiyor, yargılamıyor, karşılık vermiyor ve tamamen uyumlu bir iletişim ortamı sunuyor.
3. Duygusal Analiz Yapabilen Yeni Nesil AI Sistemleri
Bazı uygulamalar kullanıcının ses tonunu, yazı stilini, duygu durumunu ölçüp “empatik” yanıtlar verebiliyor. Bu da teknolojiye olan duygusal bağı güçlendiriyor.
4. Dijital Arkadaşlığın Normalleşmesi
Pandemi sonrası dönemde çevrimiçi sosyalleşme olağan hâle geldi. Dijital bir varlıkla duygusal bağ kurma fikri artık toplumun genelinde yadırganmıyor.
Yapay Zekânın Evliliklere Etkisi: Riskler ve Gerçekler
AI’ın ilişkiler üzerindeki etkileri çoğu zaman fark edilenden daha derin olabilir:
● Duygusal İhmal ve İletişim Kopukluğu
Eşlerden biri yapay zekâ ile daha çok vakit geçirmeye başladığında, gerçek eş ile duygusal bağ zayıflayabilir.
Duygusal ihmal ise Türk Medeni Kanunu’nda evlilik birliğinin temelinden sarsılması kapsamında boşanmaya sebep olabilecek bir durumdur.
● Gizlilik ve Sadakat Sorunları
Bazı kişiler AI sohbetlerini eşinden gizleyebiliyor. Bu durum, “dijital sadakatsizlik” tartışmasını ortaya çıkarıyor.
Mahkemelerde sadakat yükümlülüğü yalnızca fiziksel ilişkiyle sınırlı değildir; yoğun ve sürekli duygusal yakınlık da kusur değerlendirmesinde dikkate alınabilir.
● Kıyaslama ve Beklenti Artışı
Yapay zekâ, kusursuz bir iletişim modeli sunar. Gerçek hayatta ise eşler doğal olarak kusurludur. Bu karşılaştırma duygusal çatışma yaratabilir.
● Evlilik İçi Güvensizlik
Bazı bireyler eşinin yapay zekâyı ne amaçla kullandığını sorgulamaya başlayabilir. Bu da kıskançlık ve güvensizlik döngüsünü tetikler.
Boşanmalarda “Yapay Zekâ Etkisi” Gerçek mi?
2024 ve 2025 döneminde birçok ülkede yapılan araştırmalar, yapay zekânın ilişkilerde yeni bir stres faktörü olarak ortaya çıktığını gösteriyor.
Henüz resmi istatistikler “AI kaynaklı boşanma” başlığıyla yayınlanmasa da şu eğilimler belirgin:
- Çift danışmanlarına başvuran ilişkilerde, taraflardan birinin AI ile yoğun iletişim kurması artık sık rastlanan bir şikâyet.
- Uzun süreli yalnızlık dönemlerinde yapay zekâ sohbetleri bir “kaçış alanı” olarak görülüyor.
- Bazı evliliklerde taraflar, eşinin yapay zekâya duygusal bağ kurduğunu fark ettiğinde aldatılmışlık hissine kapılıyor.
- Psikologlar, AI kullanımının ilişkilerdeki iletişim kalitesini düşürdüğünü söylüyor.
Özetle:
Evet, yapay zekâ ilişkileri etkiliyor.
Evet, bu etki boşanma süreçlerine yansımaya başladı.
Evet, 2025 ve sonrasında bu durumun artarak devam etmesi bekleniyor.
Hukuki Açıdan Bu Durum Nasıl Değerlendirilebilir?
Boşanma davaları açısından yapay zekâ kaynaklı sorunlar genellikle şu başlıklar altında değerlendirilebilir:
1. Sadakat Yükümlülüğünün İhlali
Evlilik birliği boyunca eşler birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü altındadır.
AI ile kurulan yoğun duygusal ilişki, niyet ve iletişim içeriğine bağlı olarak “duygusal sadakatsizlik” kapsamında değerlendirilebilir.
2. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması
Gizli AI sohbetleri, dijital mahremiyetin ihlali, eşe karşı ilgisizlik ve iletişimsizlik gibi durumlar Türk Medeni Kanunu m. 166’ya göre boşanma nedeni olabilir.
3. Delil Kullanımı
- Yapay zekâ sohbet kayıtları
- Dijital uygulama geçmişleri
- Mesaj içerikleri
Hukuka uygun şekilde elde edilirse mahkemede delil olarak değerlendirilebilir.
4. Tazminat Talepleri
AI kaynaklı sadakat ihlali kusur olarak kabul edilirse, manevi tazminat taleplerinde etkisi olabilir.
AI Çağında Sağlıklı İlişki İçin Uzman Önerileri
- Teknoloji kullanımında sınır koymak
Belirli saatlerde sosyal medya ve AI araçlarına ara verilmesi ilişkiyi güçlendirir. - Eşler arasında açık iletişim
Yapay zekâ sohbetlerini tamamen saklamak, güvensizliği artırır. - Duygusal ihtiyaçların farkına varmak
Yapay zekâ bir “çözüm” değil; çoğu zaman bir kaçıştır. - Gerekirse uzman desteği almak
Psikolog ya da aile danışmanı desteği erken dönemde krizi önler.
Sonuç: Yapay Zekâ İlişkilerin Yeni Sınavı
Yapay zekâ teknolojileri hızla gelişiyor ve insanlar üzerindeki etkisi her geçen gün daha da güçleniyor. Bu etkiler doğal olarak evlilik ve çift ilişkilerine de yansıyor.
2025 sonrası süreçte “AI kaynaklı evlilik çatışmaları” ve “dijital sadakat” gibi kavramların boşanma hukukunda daha görünür hâle gelmesi bekleniyor.
Bu konuda farkındalık yaratmak hem bireyler hem de hukuk uygulayıcıları açısından önemli.
En son güncellendiği tarih Kasım 20, 2025 12:20 am