Ceza avukatı olarak da bilinen avukatlar, bireylerin savunmalarını alanında uzmanlaşmıştır. Halk deyimiyle ceza avukatı diye adlandırılan bu avukatlar, işlenen büyük suçlarla ilgilenmektedir. Ceza davası kapsamında Çocuk Mahkemeleri, Ağır Ceza Mahkemeleri ve Fikri-Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri ile Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir. Bu mahkemeler özel yasalarla kurulan mahkemelerdir.

Polis, Jandarma, Savcılık, Sulh Ceza Mahkemesi, yargı aşaması, temyiz süreçleri yakından takip edilmelidir. Karar sonuçlandırıldıktan sonra bile savunma hukuku alanında yasal destek devam eder. Ceza Avukatı, suç mağduru olanlara suç nedeniyle zarar gördükleri andan itibaren failin cezasının kesinleşmesine kadar her türlü yasal yardım sağlar.

Ceza Davaları

Uyuşturucu taşıma, kasıtlı yaralanma, hakaret, tehdit, şantaj, Mala zarar verme, hırsızlık, Cinsel taciz, dolandırıcılık, adam öldürme, ihmal sonucu yaralama, kişisel verilerin izinsiz kaydedilmesi, vergi kaçırma gibi birçok olayda avukat tutmak gerekebilir. Müvekkilleriyle birlikte polis ve savcılık ifadelerine katılan avukat; Sulh Ceza Hâkimliği’nin sorgularına katılmakta ve ilgili başvuruda bulunur.

Ceza Davalarında Süreç

Ceza Davası, sonuç olarak hapis cezasına çarptırılabileceğinden, dikkatli bir şekilde takip edilmesi gereken bir süreçtir. Ülkemizde soruşturma ilkesine uygun olarak, adli makamlar suçun ifşa edilmesini herhangi bir şikâyetçi aramadan direk olarak yürütürler. Ancak bu durum, davacının, şüphelinin veya davalının sürece aktif olarak katılmasını engelleyen bir durum değildir. Ya da ceza avukatları, bu süreçte müvekkilinin lehine olabilecek konularda aktif katılım gösterirler. Çünkü şüpheli veya sanığın cezalandırılmasında ağır kışkırtma, meşru savunma, suçun kast veya ihmal olup olmadığı, etkili pişmanlık, cezanın alt ve üst unsuru dikkate alınır.

Asliye Mahkemesi’nin sanığı mahkum etmesinden sonra gerekli temyiz ve itirazların yapılması hayati bir konudur. Son başvuru tarihleri kaçırılırsa, sanığın cezası kesinleşir ve cezanın infazı başlar. Bir diğer önemli konu, Yüksek Mahkeme incelemesi için gönderilen temyiz dilekçesidir.

CMK’NIN 301. maddesi uyarınca, ” Yüksek Mahkeme sadece temyiz başvurusunda belirtilen konuları inceler ve temyiz talebi usul eksikliklerinden kaynaklanıyorsa, temyiz başvurusunda bunu gösteren olayları inceler.” Bu nedenle, temyiz dilekçesindeki herhangi bir noktayı unutmak, yüksek mahkemenin bu konuyu dikkate almamasına ve belki de sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının onaylanmasına neden olacaktır.

Mevzuat : CMK

Ceza Avukatları, müvekkillerine suç hakkında bilgi verdikleri andan itibaren kararın yürütme aşamasında çok titiz ve dikkatli bir çalışmak zorundadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir